Cenova (Genova) Gezi Notlari

Cenova (Genova)
Cenova (Genova)


Her yıl en az iki haftamı geçirdiğim Cenova’da (Genova) genellikle bir aile yemeğinden diğerine koşmak zorunda olduğum için hala görmediğim ve hikayesini öğrenmediğim çok yer olsa da İtalya’nın bu kendine has şehri hakkında bir şeyler karalamazsam olmaz.


Cenova (Genova)
Cenova (Genova)

Genova şehrinin ismini alması ile ilgili iki görüş var; biri ginocchio yani dizden geldiği, diğeri de mascella, bocca yani çene ve ağızdan muhtemelen eski bir nehir yatağının kaynağından.

Cenova’ya Osmanlı İmparatorluğu tarafından Ceneviz İmparatorluğu denmiş zamanında, o zamanlar denizcilikte ustalaşmış en önemli liman şehir devletlerinden biriymiş. Liman, Cenova için hala oldukça önemli. Vızır vızır arabaların geçtiği Cenova yollarını çepeçevre saran yük iskeleleri, ofisler, konteynerler ve vinçler görüldüğünde bunu net bir şekilde anlayabilmek mümkün.


Cenova (Genova)
Cenova'nın deniz feneri (Lanterna di Genova)

1128 yılında inşa edilmiş, 1543 yılında restore edilmiş olan deniz feneri (Lanterna di Genova) dünyadaki en yüksek fenerlerden biri, hatta inşa edildiği tarihi düşünürsek büyük ihtimalle en eski ve sağlam kalan en yüksek fener.





Cenovalılar da Cenova da bana Romalılar ve Roma’dan daha az kaotik geliyor. Yaşlı nüfusun oldukça fazla olmasından mıdır bilmiyorum; ama insanlar daha kibar, daha güler yüzlü, daha mesafeli. Mesafeli demişken Roma'da tanıdık tanımadık herkes herkese dokunuyor, bu yüzden Cenova benim gibi dokunmayı/dokunulmasını sevmeyenler için cennet. 

Her şey biraz daha yavaş ama incelikli. Yollarda arabalara nazaran yürüyen insanların sayısı daha fazla ve hala Türkiye'de kullanılıyor mu bilmiyorum, ben uzun zamandır görmedim; birçok binada bizde eskiden kullanılan kafesli, tıngır mıngır ilerleyen yavaş asansörler hala kullanılıyor.


Cenova (Genova)
Cenova (Genova)


Tek bir sorun var; Cenova daha kirli bir şehir. Bazı yerlerde köpek pisliğine basmadan yürümek mümkün değil, bazı yerlerde ise çöpler uçuşarak yürüyüşe eşlik ediyor. Buna rağmen belki mimarisi belki ara sokakları bana Eminönü-Sirkeci civarını anımsattığından Cenova sokaklarında dolaşmayı çok seviyorum.

Çevresindeki dağlar yüzünden izole kalmamak için devasa viyadükler, asma köprüler ve tünellere ihtiyaç duymuşlar, gerçekten de zamanında oldukça başarılı işler yapmışlar. Ama özellikle son günlerde yollara ve köprülere gerekli bakımların yapılıp yapılmadığı tartışılıyor. Bildiğiniz gibi Cenova’da geçtiğimiz yaz aylarında yıkılan Ponte Morandi yani Morandi Köprüsü de ihmaller yüzünden yıkılana dek bu devasa viyadüklerden biriydi.


                                               Kısa Kısa Cenova'da nereleri görmeli?


1. Aquarium of Genoa: 

Tuzlu ve tatlı su hayvanlarını barındıran İtalya’nın en büyük akvaryumu Cenova'da. Avrupa hayvanat bahçeleri ve akvaryumlar birliği üyesi olan bu devasa akvaryumda televizyon hariç görmenin mümkün olamayacağı hemen her çeşit hayvanı doğal ortamlarındaymış gibi izleme şansı olsa da ben açıkçası yunuslarla penguenleri gördüğümde girdiğime pişman oldum.


Aquarium of Genoa


Doktor Who'daki Cassandra'ya benzemiyor mu?


2. Porto antico di Genoa: 

Roman Polanski’nin filmi için gerçeğine uygun inşa edilmiş korsan kadırgasını da görebileceğiniz Cenova’nın eski limanı. Burada bulunan panoramik asansör ile 360 derece Cenova izlenebilir, 150’den fazla hayvan ve bitkiye ev sahipliği yapan biyosfere yani canlı küreye giriş için bilet alınabilir, Galata Museo del Mare’de gemiler ve denizaltıların bulunduğu deniz müzesi gezilebilir ya da sadece yürüyüş yapılıp bir dünya fotoğraf çekilebilir.





Cenova korsan gemisi


Porto antico di Genoa


Palazzo San Giorgio


Ayrıca limandan renkli resimlerle süslenmiş  Palazzo San Giorgio’yu görmek de mümkün. İnşasında zamanında Konstantinopolis'te bulunan ve yıkılmış olan Venedik Konsolosluğunun malzemeleri kullanılmış. Sarayın cezaevi olarak kullanıldığı dönemde Marco Polo da tutuklulardan biriymiş. 15. yüzyılda ise 1407 yılında Ceneviz Cumhuriyeti tarafından kurulan ve dünyanın ilk modern bankalarından biri olan San Giorgio Bankası kapatılana kadar bankanın merkezi olmuş.


3. Cenova Katedrali (Cattedrale di San Lorenzo/ Duomo di Genova): 

Romanesk tarzda inşa edilen katedral gotik tarzda yenilenmiş, cephesi eski Cenovalıların soyluluk sembolü olan siyah beyaz şeritli taşlardan oluşuyor. Aslında iki çan kuleli olarak planlamış ama sol kulenin sadece alt kısmı inşa edilmiş ve bırakılmış. Sağ çan kulesi Liguria’daki en yüksek çan kulesiymiş.




Katedralin merdivenin yanındaki iki aslan, heykeltıraş Carlo Rubatto tarafından yapılmış. 

Katedralin içinde 2. Dünya savaşı sırasında İngiliz deniz altısının attığı topun patlamadan kalan parçasını görmek de mümkün.


Cenova Katedrali (Cattedrale di San Lorenzo/ Duomo di Genova)


4. Piazza de Ferrari (Ferrari Meydanı): 

Cenova’nın hem tarihi hem de modern meydanı. Büyük bir havuzu saran bankalar, ofisler ile aynı zamanda Cenova’nın iş meydanı. Palazzo Ducale yani Dükler Sarayı ve Carlo Felice Tiyatrosu burada bulunuyor.


Piazza de Ferrari / Ferrari Meydanı Cenova


Piazza de Ferrari / Ferrari Meydanı Cenova


Palazzo Ducale / Dükler Sarayı Cenova

5. Via XX Settembre: 

Pasajları ve dükkanları ile Cenova'nın alışveriş semti.


Via XX Settembre Cenova

6. Porta Soprana: 


Eski zamanlarda şehrin giriş kapılarından biri, Soprana adı şehre göre yüksekte kalması nedeniyle verilmiş. Porta dei Vacca, Cenova'nın görülmeye değer diğer bir kapısı.




7. Sant’Andrea: 


Revaklar eski zamanlardaki Sant’Andrea manastırından geriye kalmış. Hemen yanında Casa di Cristoforo Colombo yani Kristof Kolomb’un doğduğu ve yaşadığı küçücük evi görmek mümkün.


Sant’Andrea

8. Corso Italia: 


Bir yanda deniz diğer yanda enteresan binaların arasında yürümek için güzel bir bölge.


Corso Italia

9. Boccadasse: 


Efsaneye göre köy uzun bir fırtınada sığınan İspanyol balıkçılar tarafından kurulmuş, bana göre Cenova’nın en zarif semti.


Boccadasse

10. Palazzo Doria Tursi: 


16.yydan kalma saray şu an Belediye Sarayı olarak kullanılıyor. Saraylar sokağı olarak bilinen Via Giuseppe Garibaldi’de bulunuyor.

Bu arada Cenova’ya gitmişken zamanınız ve imkanınız varsa Camogli, Portofino, Rapallo’ya da geçmenizi tavsiye ederim. Camogli ve Portofino gezimle ilgili yazımı buradan okuyabilirsiniz.

Palazzo Reale, Castello d’Albertis, Palazzo Rosso henüz gezme şansımın olmadığı ama Cenova’da mutlaka gezilmesi gereken diğer yerler. Palazzo Reale’nin iç mekanının oldukça gösterişli olduğunu duydum. Aynı zamanda bahçesinde bulunan mozaik görülmeye değermiş. Palazzo Rosso’da da Dürer, Caravaggio, Veronese,Guercino'nun eserlerini görmek mümkünmüş. Kim bilir belki bu Nisan gezme şansım olur.

                                            Cenova'da neleri mutlaka yemeli? 

Tabii ki pesto soslu makarna olmazsa olmaz. Cenovalıların dediklerine göre fesleğeni Cenova'da yetişmezse pesto sosu böyle lezzetli olmazmış. Biz Roma'da yapmayı denedik, hakikaten Cenova'da Cenova fesleğeni ile yaptığımız sos gibi lezzetli olmadı. 
Diğer denenmesi gereken şeylerden biri focaccia bir tür pide benzeri hamur işi.
Bir de farinata di ceci; nohut unu, su, zeytin yağı ve tuzla yapılan incecik tuzlu kek. 
İçecek olarak sciacchetra şarabı ünlü. Maalesef çok pahalı olduğundan benim henüz deneme şansım olmadı, ilerleyen zamanlarda olur mu fikrim yok.

Cenova'dan ayrılırken dinlediğim şu şarkıyı da buraya koyayım, belki sizi de benim kadar hüzünlendirir ama olsun, çok güzel.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

İtalya'nın Görülmeye Değer Orta Çağ Kasabaları 1 - Civita di Bagnoregio

Roma'ya (İtalya'ya) Gidecekler İçin Tavsiyeler

Kısa Kısa Roma Gezisi: Bölüm 2 - Piazza Navona