Kısa Kısa Roma Gezisi: Bölüm 1 - Castel Sant’Angelo (Aziz Melek Kalesi)
Castel Sant'Angelo |
Uzun zamandır Roma hakkında yazmak istiyordum ancak Roma öyle bir sayfa ile anlatılabilecek bir şehir değil. İtalya'da ufacık detayların kocaman hikayeleri var ve Roma bu hikayelerden payını yeterince almış. O yüzden benim gibi hikayesiz gezilerden tat almayan insanlar için hazine değerinde.
Kalenin hikayesi antik çağa dayanıyor. M.Ö. 139 yılında mozole (anıt mezar) olarak yaptırılmış. Orta çağda zindan görevi görmüş, ilerleyen dönemlerde de Papa'nın hizmetine girmiş. Veba salgını şehri sardığında Papa I. Gregorius bu salgının bitmesi için bir tören düzenlemiş, tören sırasında Tanrıya yalvarırken gökten bir melek gelip mozolenin üzerine konmuş ve kılıcını kılıfına geri sokmuş. Onlar için bu hareket duaların kabul olduğu anlamına geliyormuş. Bu nedenle Melek kalesi şu anda kullanılan ismini almış ve kaleye şapel ile melek heykeli eklenmiş.
Kalenin hikayesi antik çağa dayanıyor. M.Ö. 139 yılında mozole (anıt mezar) olarak yaptırılmış. Orta çağda zindan görevi görmüş, ilerleyen dönemlerde de Papa'nın hizmetine girmiş. Veba salgını şehri sardığında Papa I. Gregorius bu salgının bitmesi için bir tören düzenlemiş, tören sırasında Tanrıya yalvarırken gökten bir melek gelip mozolenin üzerine konmuş ve kılıcını kılıfına geri sokmuş. Onlar için bu hareket duaların kabul olduğu anlamına geliyormuş. Bu nedenle Melek kalesi şu anda kullanılan ismini almış ve kaleye şapel ile melek heykeli eklenmiş.
![]() |
Castel Sant'Angelo |
İmparator Adriano (Emperor Hadrian) zamanında mozole olarak inşa edilen bu yapı uzun zaman imparator ailelerine mezar olarak hizmet verdikten sonra şu an bile "Bu kale asla fethedilemez" diye düşündürecek kadar görkemli ve güçlü. Stratejik konumundan ötürü Tiber nehrinden gelebilecek saldırılara karşı kuleler, siperler, topçu alanları ve ateş etme delikleri eklenerek güçlendirilmiş. Zaman içinde de herhangi bir tehlike anında Papa'nın güvenli bir yere ulaşabilmesi amacıyla kaleyi Vatikan'a sur duvarları ile bağlayan daracık bir geçit eklenmiş.
Yine zaman içinde hapishane olarak da kullanılmış. Birçok insan hapisler katında, daracık karanlık alanlarda yaşam ile ölüm arasında gitmiş, işkence görmüş. Dar hücreleri gezerken, özgür bir insan olduğumu ve sadece gezmek amacıyla orada olduğumu kendime hatırlatsam bile o karanlık ve basık havanın beni etkilediğini, nefes almakta zorlandığımı söylemeden geçmemem gerek.
Kale beş kattan oluşuyor.
Kalenin içinde hücreleri, melek heykelini, meleğin avlusunu, 16.yüzyılda yapılmış olan mermer kuyuyu, geçmiş dönemlere ait askeri eşyaları, kaleyi Vatikan'a bağlayan geçidi ve harika manzarayı görmek mümkün. Ülkemizde de sahnelenmiş olan Pucini'nin "Tosca Operası"nda ve Dan Brown'un Melekler ve Şeytanlar kitabında da bu kaleden bahsediliyor.
Kalenin içinde hücreleri, melek heykelini, meleğin avlusunu, 16.yüzyılda yapılmış olan mermer kuyuyu, geçmiş dönemlere ait askeri eşyaları, kaleyi Vatikan'a bağlayan geçidi ve harika manzarayı görmek mümkün. Ülkemizde de sahnelenmiş olan Pucini'nin "Tosca Operası"nda ve Dan Brown'un Melekler ve Şeytanlar kitabında da bu kaleden bahsediliyor.
Castel Sant'Angelo manzarası |
Kalenin cephaneliği olan avluda hala top güllelerini görmek mümkün.
Castel Sant'Angelo |
Castel Sant'Angelo |
Sant'Angelo Köprüsü |
Sant'Angelo Köprüsü |
Notlar:
Yaz aylarında kaleyi gece ziyaret edebilme seçeneği mevcut. Kalenin o hem umut veren hem insanı karamsarlığa sürükleyen havası daha bir etkileyici oluyor. Tek dezavantajı çok net fotoğraflar çekmek maalesef kolay değil, en azından ben beceremedim.
Buradaki tanıtım videosundan bu turlarla ilgili fikir edinebilirsiniz.
Bu kalenin benim için çok özel bir yeri var. Sizin de bildiğiniz gibi İtalya su içilebilecek çeşmelerle dolu. Suyun temiz olduğunu bilmeme rağmen ben İstanbul'dan gelmenin verdiği rahatsızlıkla kendimi tutuyordum. Ama Sant'Angelo çeşmesini gördüğümde nefsime yenildim. Bu muslukların iki deliği var. Ben Türk usulü avcumun içine su doldurup içmek istedim. "Böyle yapma, alt kısmındaki deliği kapat, üst taraftan o basınçla su fışkırır" dediler. Söylemesi kolay, bütün su önce burnumun içine, sonra ciğerlerime doldu. Bu nedenle şu an sahip olduğum çeşme fobimin sebebi bu kaledir.
Yorumlar
Yorum Gönder