İtalya'nın Göz Alıcı Tarihi Villaları Bölüm 1: Villa Lante
Villa Lante - İtalya |
İtalya’nın küçük köyleri ve villaları genellikle Türkiye’den giden turistler tarafından fazla ilgi çekmese de İtalya'nın yurt dışı ve yurt içi turistleri tarafından fazlaca önemseniyor.
Bagnaia kasabasında bulunan Villa Lante bu villaların en önemlilerinden biri ve İtalya’nın en meşhur bahçesine sahip. Hatta bu bahçe 2011’de yapılan bir oylamada İtalya’nın en güzel parkı seçilmiş.
Bagnaia kasabasında bulunan Villa Lante bu villaların en önemlilerinden biri ve İtalya’nın en meşhur bahçesine sahip. Hatta bu bahçe 2011’de yapılan bir oylamada İtalya’nın en güzel parkı seçilmiş.
![]() |
Villa Lante |
Maniyerizm üslubu ile yapılmış olan bu yapının inşası 1511’de başlamış ama duraklamalar nedeniye 1566’da Kardinal Gianfrancesco Gambara’nın emriyle ancak bitirilebilmiş.
Kapısında “Sol Aliis” yazıyor. Latince olan bu cümle iki anlama geliyormuş. Sadece diğerleri için (yani sahibi için değil, kapıdan içeriye kim giriyorsa onun için) ve Güneş diğerleri için (güneşin paganlığın simgesi olması ile ilgili)
Villa’nın kemerli kapısından içeriye girdiğimde Villa Lante’nin bana şaka yaptığını fark ediyorum. Villa kelimesi İtalyanca’da da bizim kullandığımız anlamda kullanılıyor, bu nedenle ben Villa Lante’de gerçekten bir villa görmeyi beklemiştim.
Kapısında “Sol Aliis” yazıyor. Latince olan bu cümle iki anlama geliyormuş. Sadece diğerleri için (yani sahibi için değil, kapıdan içeriye kim giriyorsa onun için) ve Güneş diğerleri için (güneşin paganlığın simgesi olması ile ilgili)
Villa’nın kemerli kapısından içeriye girdiğimde Villa Lante’nin bana şaka yaptığını fark ediyorum. Villa kelimesi İtalyanca’da da bizim kullandığımız anlamda kullanılıyor, bu nedenle ben Villa Lante’de gerçekten bir villa görmeyi beklemiştim.
Ancak adı Villa olan bu villanın içinde villa yok. Sadece yukarıda fotoğraflarını eklediğim iki farklı dönemde, iki farklı sahip tarafından inşa edilmiş, iki küçük evcik (Palazzina Gambara ve Palazzina Montalto) mevcut.
Villa Lante’nin giriş kısmında epey görkemli, Pegasus ve Müzlerin (ilham perileri) olduğu büyükçe bir çeşme var. Bu çeşmenin duvarları villayı ve bahçeyi tümüyle sarıyor.
Çeşmenin ortasındaki kanatlı at Pegasus, ayağını dağa vurarak suyun gökyüzüne doğru fışkırmasını sağlıyor. Bence çeşme, Yunan mitolojisindeki hikayeyi çok güzel resmetmiş.
Bilindiği gibi, Helicon Dağında bulunan su kaynağı Pegasus’un ayağını yere vurmasıyla ortaya çıkmış ve bu kaynak Müzlere şiir yazmaları için ilham vermiş. Bu nedenle Pegasus ve “şiirsel ilham” özdeşleştirilmiş. Bagnai’da daha uzun kalma imkanımın olmamasına gerçekten üzüldüm, Pegasus’u ve ilhamını test etmek için birkaç gün güzel olurdu doğrusu.
Çeşmenin ortasındaki kanatlı at Pegasus, ayağını dağa vurarak suyun gökyüzüne doğru fışkırmasını sağlıyor. Bence çeşme, Yunan mitolojisindeki hikayeyi çok güzel resmetmiş.
Bilindiği gibi, Helicon Dağında bulunan su kaynağı Pegasus’un ayağını yere vurmasıyla ortaya çıkmış ve bu kaynak Müzlere şiir yazmaları için ilham vermiş. Bu nedenle Pegasus ve “şiirsel ilham” özdeşleştirilmiş. Bagnai’da daha uzun kalma imkanımın olmamasına gerçekten üzüldüm, Pegasus’u ve ilhamını test etmek için birkaç gün güzel olurdu doğrusu.
|
Villa Lantenin bahçesinde ızgara şeklinde şimşir çitleri var, bu şimşir çitlerinin arasında ilk göze çarpan çeşme Fontana dei Mori. Çeşmenin heykelleri zamanla değiştirilmiş. Önceleri çeşmenin ortasında küçük bir kayığın içindeki bir savaşçı Katolik Kilisesini simgeleyen bir piramite arkebüz ile su sıkıyormuş. Bazıları çeşmenin yapıldığı dönemin koşulları düşünüldüğünde Osmanlı İmparatorluğu ile yapılan İnebahtı Deniz Muharabesini betimlediğini söylüyor, diğerleri de Protestanların Katolik kilisesini zayıflatma çabalarını.
Villa zaman içinde el değiştirmiş. Yeni sahibi kendi aile sembolünü koymak için çeşmenin heykelini değiştirmiş. Bu piramitin yerini dört siyah atlet ve ellerinde yükselttikleri armut, dağ ve onların tepesindeki yıldız komposizyonu almış. Atletler aslında siyah değilmiş; ancak heykeller İtalyanların ‘peperino’ dedikleri gri siyah volkanik tüf olan materyalden yapıldığı için zamanla renkleri siyaha dönmüş. Aynı yenileme döneminde piramite su sıkan savaşçının da pozisyonu değiştirilmiş.
Bu çeşmeden sonra ikinci çeşmemiz Fontana dei Lumicini’yi görüyoruz. Fışkiyesi kırılanlara nispet yaparmış gibi üzerinde yetmiş tane gaz lambası şeklinde fıskiyesiyle sapasağlam duruyor.
Fontana dei Lumicini'nin vermek istediği mesaj, “Işık, alevle değil, suyladır”mış. Aynı zamanda “kaynayan suyu” simgeliyormuş ve su ile ateşin gücünün arınma üzerindeki etkisinin karşılaştırmasıymış.
Bu çeşmenin iki yanındaki mağaralar da Venüs ve Neptün’e adanmış.
Bahçe basamaklı şekilde düzenlendiğinden üst katı da var. Üst katta yine peperino materyalinden yapılmış devasa bir masa ile karşılaşıyoruz, yani Mensa del Cardinale ile.
|
Partilerde kullanılmak amacıyla inşa edilmiş olan bu masanın ortasında yiyecek ve içecekleri taze ve soğuk muhafaza etmek için oluşturulmuş içi akan su ile dolu bir boşluk var.
|
Daha önce de belirttiğim gibi bu basamaklı yapı nedeniyle masanın zaten ön tarafında muazzam bir manzara var, ama arka tarafına yine masada oturanlara manzara olması amacıyla “Fontana dei Fiumi” eklenmiş. Fontana dei Fiumi, Tevere (Roma) ve Arno (Floransa) Nehirlerini ve bu nehirlerin yaşam alanlarına bereket ve zenginlik getirmesini tasvir ediyormuş.
Villa Lante'de göze çarpan diğer bir çeşme aşağıda fotoğrafını eklediğim Yunusların Çeşmesi yani La Fontana di Delfini,
Bu arada bahçenin merdivenlerinden yukarıya doğru çıkarken küçük bir çağlayan da bize eşlik ediyor ve öğreniyorum ki Kardinalin aile arması kerevitmiş. Zincir şeklinde birbirine geçmiş kerevit kıskaçlarından oluşan bu küçük çağlayan ile Kardinal bu bahçeye imzasını atmış.
Villa Lante'de gezerken bu sular nereden ve nasıl geliyor diye düşünmemek elde değil. Aşağıda gördüğünüz Fontana del Diluvio, bu su kemeri Cimini dağlarından bu çeşmeye su taşıyormuş ve gelen su bu çeşmeden bütün bahçeye zincir şeklinde yayılıyormuş.
Bu arada çeşmeler ve simgeledikleri hakkında yazarken es geçmemem gereken bir nokta var, çiçek tarhları. Özellikle kamelyaların ve yeşilin üzerine dökülmüş o şeker pembesi yapraklarının görüntüsü rüya gibi.
Villa Lante ilginizi çektiyse içinde bulunduğu kasaba Bagnaia hakkındaki kısa yazımı buradan okuyabilirsiniz.
~Fotoğraflar ve tanıtım yazısı bana aittir.
çok güzel anlatım teşekkürler
YanıtlaSilGelip her yeri karış karış gezme isteği uyandırıyorsun insanda..
YanıtlaSilAhh başarabildiysem ne güzel : )
Sil