Hugh Laurie ve İstanbul...
Bir süredir yalnız müzik dinlediğim vakitler, kalabalıkla dinlediğim zamanlardan daha iyi vakit geçiriyorum. Artık (demek istemiyorum ama) yaşlandığımdan mıdır nedir, yalnız müzik dinlediğim zamanlar müziğe daha bir kaptırıyorum kendimi. Böylece yanımda olan birilerinin söylediği cümleleri anlamadığımda 'efendim, efendim' deme zahmetinden kurtuluyor ve gitmek istediğim konserleri kaçırdığımda acımdan ölmüyorum. Yine de, Hugh Laurie'nin (nam-ı diğer Doktor House) İstanbul'da dün şanslı bir topluluğa konser verdiğini öğrendiğimde üzüldüm, bu adamı canlı dinlemeden gidersem gözlerim açık giderim. Yine de artık konsere gidenleri kıskanmaktan mıdır, yoksa özlediğimi farketmekten midir nedir, iki saattir şarkılarını baştan sona dinliyorum, dinliyorum, yatana kadar da dinlemeye devam etmeyi düşünüyorum.